-
PAKMAYA, OTOMASYON ÇÖZÜMLERİNDE UNIVERSAL ROBOTS’U TERCİH ETTİ
✨Şirketler için son yıllarda çok yönlülük ve esnek üretim artık her zamankinden daha önemli. Çok çeşitli endüstride ve eğitimde kullanılan kolaboratif robotların (cobot) lider sağlayıcısı Universal Robots, ihtiyaç duyulan uygulamalar arasında hızlı ve kolay geçişi veya değişken sipariş talebine uyum sağlamaya olanak tanıyan cobot teknolojisiyle şirketlere sürdürülebilir kalite ve verimlilik artışı gibi avantajlar sağlıyor.
Başarılı örnek uygulamalardan biri olan Pakmaya, 50 yıllık tecrübesiyle cobot teknolojisini birleştirerek projesini robotik otomasyona geçirdi ve yenilikçi bir yaklaşımla iş süreçlerini iş ergonomisini iyileştirdi.
Pakmaya, Düzce fabrikasında UR10 ve UR5 kolaboratif robotlarını kullanarak kutu yapma, paketleme, kolileme ve paletlemeyi otomatikleştirdi.
Artan ürün talepleri nedeniyle robotik otomasyona geçen ve Universal Robots kolaboratif robotlarını tercih eden Türkiye’nin ve dünyanın güvenilir gıda markalarından Pakmaya, 50 yıllık tecrübesiyle 5 kıtada 130’dan fazla ülkede milyonlarca tüketiciye endüstriyel ile ev tüketimi ihtiyaçlarını farklı yaş ve kuru maya çeşitleriyle ulaştırıyor.
Robotik otomasyona geçen Pakmaya:
✔️Paketleme süresini kısalttı
✔️İş ergonomisini optimize etti
✔️Tekrarlayan iş süreçlerini otomatikleştirdi
Daha fazlası https://www.universal-robots.com/tr/case-stories/aysan-raf/
-
Doğru yerde: İnsanlı forkliftler ve palet elleçleme için RFID çözümü
Bu paletin tam olarak nereye gitmesi gerekiyor? Günlük çalışmaları sırasında tüm forklift sürücüleri tarafından sıklıkla sorulan bir soru. Fransa’daki Coppernic ve SICK’in RFID çözümü artık forklift sürücüsü için her zaman doğru cevabı sağlıyor. Bu, cam ambalajda küresel pazar lideri için palet işlemeyi büyük ölçüde basitleştiriyor: daha fazla üretkenlik, daha yüksek kalite ve forklift sürücüsü için daha kolay çalışma sunar.
Fransız Coppernic şirketi, malların ve insanların denetimi, takibi ve güvenliği için profesyonel, mobil çözümlerin üreticisi ve entegratörüdür. Coppernic, toplu taşıma, güvenli tanımlama, erişim koruması gibi çeşitli büyük iş alanlarına hizmet vermekte ve ayrıca büyük endüstriyel izleme ile ilgili projeler için önemli katma değer sağlamaktadır. Müşterilerinin gereksinimleri büyük farklılıklar gösterdiğinden, tüm çözümler bireysel olarak ihtiyaçlarına göre uyarlanmaktadır.
Şirketin müşterilerinden biri, cam üretiminde küresel bir pazar lideri olup, üretim tesisindeki paletlerin taşınması ve izlenmesini yeniden düzenlemeye yönelik önemli bir projenin parçası olarak 2010 yılından bu yana Coppernic’e güvenmektedir. Önceki çözüm, güvenilmez olan ve birçok soruna neden olan kalem ve kağıt ile manuel bir süreçti. Coppernic daha sonra, doğru paletin her zaman doğru müşteriye teslim edilmesini sağlayan UHF RFID teknolojisine dayalı eksiksiz bir izlenebilirlik çözümü uyguladı.
Neden RFID?
Bu teknolojinin avantajları güvenilirliği, kararlılığı ve aşırı ortam koşullarına karşı direncidir. Kategoriye bağlı olarak, RFID teknolojisi çoklu okuma, yazma ve ayrıca bilgi kaydetmeyi destekler.
Mobil çözüm ve gerçek zamanlı veri işleme
Bu çözümün en büyük avantajı mobilitesinde yatmaktadır, çünkü geleneksel RFID ürün takip portallarının aksine tüm ekipman forklift üzerine monte edilmiştir. Veri işleme, operatör direksiyona geçer geçmez gerçek zamanlı olarak gerçekleşir. Esneklik, çeviklik, gerçek zamanlı iletişim ve süreçlerin net bir şekilde optimizasyonu. “RFID’nin uygulanmasının gerçekten basit olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak en önemli şey, pragmatik bir çözüm sunmak için müşterinin kendi iş kolundaki süreçlerini analiz etmektir” diyor Coppernic’te Entegrasyon Mühendisi ve Proje Müdürü olan Fabien Barry.
RFID çözümü tam olarak nasıl çalışır?
Her palet, anahtar bilgileri içeren bir RFID etiketi taşır: içerik, referans, alıcı vb. Yük kapasitesine bağlı olarak forklift, bir RFID okuyucuya bağlı dört adede kadar antenin yanı sıra gerekli bilgileri forklift sürücüsüne ileten bir tablet ile donatılmıştır. Bir palet yüklenirken, forklifte takılı RFID çözümü yardımıyla etiket okunur. Şirketin bilgi sistemine doğrudan bağlantı sayesinde, operatöre bu paletle ne yapılması gerektiğine dair ayrıntılar anında sağlanır. Daha sonra paleti başka bir depolama yerine veya sipariş hazırlama alanına götürebilir. Envanter yönetimi gerçek zamanlı olarak gerçekleştirilir. Avantajları çok ve çeşitlidir: daha fazla üretkenlik, genel olarak daha yüksek kalite ve forklift sürücüsünün işini kolaylaştırır.
Yeni bir partner ihtiyacı
2017 yılında Coppernic RFID ekipmanı için yeni bir tedarikçi bulmak zorunda kaldı. Eski tedarikçi, Coppernic’in forkliftleri için kullandığı RFID sisteminin üretimini durdurmuştu. Bu durum şirkete zorluklar çıkardı çünkü kurulu çözümün aynı sağlamlık ve güvenilirlik seviyesini koruması çok önemliydi. Sağlamlık ve Coppernic tarafından halihazırda uygulanan sistemlerle uyumluluk, yeni bir ortak seçerken önemli kriterlerdi. Fransa’daki SICK’ten Emmanuel Renaud, Coppernic’ten Fabien Barry’ye SICK’ten bir RFID çözümü düşünmesini önerdi. Bunun üzerine bir RFU63x okuma/yazma cihazı test edildi ve altı ay süren bir kıyaslama analizine tabi tutuldu. SICK, sensör teknolojisiyle Coppernic ve diğer bölümlerdeki son müşteriler tarafından zaten iyi biliniyordu ve mükemmel bir üne sahipti. Bu kritik uygulama için güven tesis etmenin gerekli olduğu o dönemde bu önemliydi. fabien Barry, “SICK’in iyi itibarı olmasaydı, son müşteri bu çözümü düşünmezdi” diye açıklıyor.
RFU63x – görev için doğru RFID okuma/yazma cihazı
RFU63x testi büyük bir başarıydı. Cihaz daha sonra sahada kullanım için onaylandı. Cihaz, uygulamaya göre forkliftin bomuna monte edilen harici antenler için 4 bağlantıya sahiptir. şu anda 20 forklift çalışmaktadır ve 20 tane daha sipariş edilmiştir. Son müşteri tamamen memnun. Coppernic için fark yaratan şey SICK ile yapılan işbirliğiydi: malzeme bulunabilirliği, kolay kalifikasyon, sorunsuz devreye alma. Son müşteri, son derece rekabetçi bir çözüm arayışında Coppernic’ten çok şey talep etmişti – ve SICK her zaman müşteri ihtiyaçlarına açık bir kulağa sahipti, bu nedenle sonunda herkese mükemmel şekilde uyan bir çözüm uygulandı.
-
Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Projesi
Firmamız Kale Havacılık A.Ş. olarak Sabancı Üniversitesi ile ortak çalışmamız olan “Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Akademisi” kapsamında yapmış olduğumuz çalışma ile fabrikamızdaki kimyasal kaplama hattının otomasyonunu sağlamış bulunuyoruz.
Kimyasal kaplama işlemleri için aşağıdaki görselde de görülen vinç yardımıyla parçalar havuzlara daldırılmaktadır. Burada her kaplama işlemi için ayrı kimyasallar barındıran havuzlar bulunmaktadır. Bu nedenle yapılacak kaplama işlemine uygun havuzların sırayla ve limitli süre daldırılması gerekmektedir. Ayrıca aynı anda havuzlara farklı parçalar koyulamamaktadır.
Bu kısıtların oluşturduğu riskler mevcut durumda manuel olarak yönetilemediği için her parçanın tüm akışı bittikten sonra ancak ikinci bir parçanın sürecine başlanmaktadır.
Bu durum prosese girmek için bekleyen parça sayısının artmasına, hattın verimli kullanılamamasına, kapasite problemlerine ve dolayısıyla fazla mesai ihtiyacını yaşatmaktadır.
Yaklaşık 1 yıl süren eğitim kapsamında Google Colab ile kod yazımı, yalın proje yönetimi teknikleri, makine öğrenmesi, veri kullanmanın önemi ve teknikler, ekip çalışması ve sunum teknikleri eğitimleri alınmıştır.
Eğitimler sayesinde belirtilen sürecin iki parçayı havuzları çakışmadan ve parçaların havuzda kalma süresi değişmeyecek şekilde iç içe çalışacak şekilde uygulanması sağlanması amaçlanmıştır.
İlk etapta iki örnek iş akışına uygun vinç hareketleri de göz önünde bulundurularak çalışılabilirlik ve verim hesaplamaları yapılmıştır. Akabinde bu çalışma google colab ile kodlaştırıldıktan sonra gerçek proses sürelerine göre tekrarlanmıştır.
İlgili kodlama hangi işlemler için bekleyen parçaların arka arkaya yapılabileceğini ve takip eden işin, ilk işin kaçıncı dakikasında başlarsa bir çakışma olmadan en yüksek verimi alabileceğini bizlere sunmuştur.
Operatörün sadece yazılan koda hangi işlemler için kaçar adet parçanın beklemekte olduğunu mesai başında tanımlaması yeterli olacak olup ardından kodumuz operatöre hangi sıra ile parçaları yükleme alanında hazırlamaları gerektiğini belirtiyor olacaktır. Buradaki başlama zamanını, yazılan program sayesinde vincimiz otomatik olarak gerçekleştireceğinden operatörlerin yükleme ve boşaltma haricinde takibini gerektiren durumlar ortadan kaldırılmıştır.
Sonuç olarak tüm kısıtların tanımlandığı bu kodumuz sayesinde operasyona girmek üzere bekleyen parçaların bekleme süresi %32 azaltılmış, aynı anda çakışma yaşanmayacak şekilde birden fazla parçanın hattı kullanması sağlanarak verimlilik %27 arttırılmış ve günlük enerji tüketimi %27 azaltılmıştır.
-
Nis 17 2024 Kale Aero Dünyanın En Büyük Tedarik Zincirinin Bir Parçası Olmaktan Gurur Duyuyoruz
KALE Grubuna bağlı ve %100 Türk sermayesi ile kurulan ilk havacılık sanayi şirketi olan KALE HAVACILIK, “KSGS (Kale Sürekli Geliştirme Sistemi)” adı altında yeni bir üretim ve yönetim yapısı altında faaliyet göstermektedir. Oluşturulan yapı çerçevesinde şirketimizde operasyonel mükemmellik ve dijital dönüşüm alanında sektöre öncü çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda devreye aldığımız projelerimiz, çalışan ve operasyonel verimliliğimizi arttırıp maliyetlerimizi düşürerek dijital dönüşüm yolculuğumuzun başarılı bir şekilde devam etmesini sağlamaktadır. Dünyanın önde gelen havacılık ve savunma sanayi firmalarına parça ve alt sistem üretimlerini gerçekleştirirken, iş süreçlerimizi otomatize eden ve dijital verimliliğimizi artıran projelerimizin bazıları:
- Üretim ve Akış Yönetimi – Parametrik Üretim Yönetim Sistemi (MES) Tasarımı
- MES Dijital Kanban – Akış Takip (Andon) Sistemi
- Gerçek Zamanlı OEE/TEE, Verimlilik, Plana Uyum, Darboğaz Haritalama
- IoT, Proses Takip ve Kestirimci Süreçler Projesi
- Kesici Takım Yönetimi – Kesici Takım Takip, Tanımlama ve Barkod Otomasyonu
- ERP, MES ve IoT/Machine Learning Entegrasyonları
- ERP Entegreli İş Modülleri
- Dijital Performans Yönetim Sistemi
- Öneri, İyileştirme ve İnovatif Fikir Toplama Sisteminin Dijitalleştirilmesi
- Aksiyon Yönetiminin Dijitalleştirilmesi
- Dijital Bakım Varlıkları Yönetim Sistemi
- Dijital İç İletişim Destek Sistemi
- Sürdürülebilir ve Entegre IT Yaklaşımı Çalışmaları
- Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ve İş Akış Yönetimi (E-Flow) Çalışmaları
- Dijital Kontrat Yönetimi – Uçtan Uca Planlama – Gelişmiş Planlama ve Çizelgeleme (APS)
- Dijital Ana Faaliyet Planlama, Eskalasyon ve Konu Yönetimi
- Otomatik Yönlendirmeli Araçlar (AGV) Konsept Çalışmaları
- Dijital Süre Takip ve Onay Süreci
- İş Sağlığı, Güvenliği ve Çevre Bildirimlerinin Dijitalleştirilmesi
- Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) ve Revir Rezervasyon Sistemi
-
Nis 17 2024 ROTIOT Smart Metering: Akıllı Sayacı ile Veri Toplama ve Verimli Faturalandırma
Akıllı sayaçlar, enerji, su ve gaz tüketimini izlemek ve yönetmek için kullanılan önemli araçlardır. ROTIOT Smart Metering çözümü, gelişmiş veri toplama yetenekleri ve etkili faturalandırma süreçleriyle bu alanda bir çığır açıyor.
Veri Toplama ve Analiz: Sayaç Kullanım Değerlerinin İncelenmesi
ROTIOT Smart Metering, sayaçlardan sürekli olarak veri toplar ve depolar. Bu veriler, kullanım desenlerini ve tüketim trendlerini analiz etmek için kullanılır. Örneğin, günlük, haftalık veya aylık tüketim verileri incelenerek, potansiyel tasarruf fırsatları belirlenebilir ve enerji veya su israfı önlenir.
Kesinti ve Manipülasyon Tespiti: Sistem Alarmı ve ERP Entegrasyonu
Herhangi bir kaçak veya manipülasyon durumunda sistem alarmı üretir. Bu, hızlı bir müdahaleyi mümkün kılar ve kayıpların minimize edilmesini sağlar. Ayrıca, Enteprise Resource Planning (ERP) veya SAP gibi kurumsal sistemlere veri entegrasyonuyla, sayaç verileri kolayca işlenir ve faturalandırma süreci otomatikleştirilir.
Sistem Güvenliği ve Veri Koruma: Önemli Bir Odak Noktası
ROTIOT Smart Metering, sistem güvenliği ve veri korumasına büyük önem verir. Veri iletimi ve depolama süreçleri, endüstriyel standartlara uygun olarak şifrelenir ve güvenli bir şekilde saklanır. Bu, müşteri bilgilerinin gizliliğini ve bütünlüğünü sağlar ve güvenilir bir hizmet sunar.
Daha fazla bilgi için: Rotiot İnovasyon Teknoloji A.Ş. | E-posta: [email protected]
-
Endüstriyel İnternet of Things (IoT) ve Geleceğinin Işığında Siber Güvenlik ve Veri İletimi
Endüstriyel İnternet of Things (IoT), işletmelerin faaliyetlerini optimize etmek ve verimliliği artırmak için giderek daha önemli bir role sahip olmaktadır. Bu teknolojinin yaygın olarak benimsenmesiyle birlikte, IoT cihazlarının geleceği ve bu alandaki siber güvenlik konuları da giderek önem kazanmaktadır. Bu makalede, IoT cihazlarının geleceği, siber güvenlik konularındaki önemli adımlar, uçtan uca çözüm faydaları ve PLC ve SCADA sistemlerine MQTT ile veri iletimi gibi konular ele alınacaktır.
IoT Cihazlarının Geleceği:
2017 yılında, bağlı IoT ve Nesnelerin İnterneti (OT) cihazlarının sayısı insan nüfusunun sayısını aştı. Bu sayının önümüzdeki altı yıl içinde 50 milyar cihaza çıkması bekleniyor. Bağlantılı bir dünyada, IoT ve OT cihazları sağlık hizmetleri izleme, üretim, endüstriyel süreç otomasyonu ve perakende gibi uygun ölçekte hizmetler sağlar. Bu teknolojiler, birçok şirket ve kuruluşun “dijital dönüşümünde” merkezi bir rol oynayarak “Endüstri 4.0″ın avantajlarından yararlanmalarını sağlıyor. Yeni paradigmaya uyum sağlayanlar arasında kritik altyapı operatörleri, satıcılar ve üreticiler yer alıyor.
IoT cihazları, endüstride veri toplama, analiz etme ve işleme kapasitesini artırarak işletmelerin daha verimli ve akıllı hale gelmesini sağlar. Gelecekte, IoT cihazlarının daha küçük, daha güçlü ve daha verimli hale gelmesi beklenmektedir. Ayrıca, LoRaWAN, NBIOT ve 5G teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte IoT cihazlarının iletişim hızı ve kapasitesi de artacaktır. Bu sayede, endüstriyel IoT çözümleri daha geniş bir uygulama alanına sahip olacak ve işletmelerin rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olacaktır.
Siber Güvenlik Konularında Önemli Adımlar:
Endüstriyel IoT sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, siber güvenlik konuları da daha da önemli hale gelmektedir. IoT cihazlarının siber saldırılara karşı korunması, veri güvenliği ve gizliliği gibi konular büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, endüstriyel IoT çözümleri geliştirilirken güvenlik ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Şifreleme, güçlü kimlik doğrulama ve güvenli ağ konfigürasyonları gibi güvenlik önlemleri, IoT sistemlerinin siber saldırılara karşı korunmasına yardımcı olabilir.
Uçtan Uca Çözüm Faydaları:
Endüstriyel IoT çözümleri, işletmelerin operasyonel verimliliğini artırırken aynı zamanda maliyetleri de düşürebilir. Uçtan uca çözümler, veri toplama, analiz etme, karar verme ve işlem yapma süreçlerini optimize ederek işletmelerin daha hızlı ve daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca, IoT cihazlarıyla gerçek zamanlı veri izleme ve uzaktan erişim gibi avantajlar da sağlanabilir. Bu sayede, işletmelerin daha etkili kararlar alması ve operasyonel süreçleri daha iyi yönetmesi mümkün olabilir.
PLC ve SCADA’ya MQTT ile Veri İletimi:
IoT cihazları, PLC ve SCADA gibi endüstriyel otomasyon sistemleriyle entegre edilebilir. MQTT protokolü, IoT cihazlarının bu sistemlere veri iletimini sağlayabilir. Bu sayede, endüstriyel otomasyon sistemlerinin verimliliği artırılabilir ve işletmelerin daha akıllı üretim süreçleri oluşturması mümkün olabilir.
Sonuç:
Rotiot firması, endüstriyel IoT çözümlerindeki kalitesi ve güvenliğiyle ön plana çıkmaktadır. Şirket, müşterilerine güvenilir ve yenilikçi çözümler sunarak işletmelerin dijital dönüşümüne katkıda bulunmaktadır. Endüstriyel IoT alanındaki gelişmelerle birlikte, Rotiot’un sunduğu çözümlerin önemi daha da artacaktır.
Isvicre: Rotiot Connecting Technologies
Schützenstrasse 38o – 9100 Herisau
Türkiye : Rotiot Inovasyon Teknoloji A.S.
Merkez Mah. Abide-i Hürriyet Cad.
Blackout (Bolkan Center) A Blok
No:211 Kat:1 D.No:64
PK:34384 Şişli İstanbul+41 76 210 01 80
[email protected]
www.rotiot.ch -
IoT Ve Yapay Zeka
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zeka teknolojileri kurumsal kullanımda işletmelere pek çok avantaj kazandırıyor. Bu iki teknolojinin bir arada kullanılması iş dünyasında yeni kapıların açılmasını sağlıyor. IoT sayesinde üretimde kullanılan tüm makineleri ve süreçleri takip etmek kolaylaşırken aynı zamanda çok büyük miktarda veri ortaya çıkıyor. Yapay zeka bu verileri analiz ederek işletmelerin anlamlı içgörüler elde edebilmesini sağlıyor. Ayrıca yapay zekanın analizleri doğrultusunda kurumların veriye dayalı karar alma becerisi artıyor.
IoT ve yapay zekanın yolculuğu
IoT için yapay zeka ne kadar gerekliyse yapay zeka için de IoT teknolojisinin yetenekleri o denli önem taşıyor. Çok sayıda farklı kaynaktan verilerin elde edilmesi ve anlık olarak güncellenmesi, yapay zekanın daha doğru sonuçlar verebilmesini mümkün kılıyor. Yapay zeka ve IoT’yi bir araya getiren yatırımlar son yıllarda giderek artıyor. Büyük IoT sağlayıcıları artık makine öğrenimi tabanlı analizler gibi entegre yapay zeka yetenekleri sunuyor.
Verilerden hızla içgörü elde etme becerisi kazandırması yapay zekanın en önemli getirisini oluşturuyor. Bir yapay zeka teknolojisi olan makine öğrenimi, akıllı sensörlerin ve cihazların ürettiği verilerdeki (sıcaklık, basınç, nem, hava kalitesi, titreşim ve ses gibi) kalıpları otomatik olarak tanımlama ve anormallikleri tespit etme yeteneği sağlıyor. Geleneksel iş zekası araçlarıyla karşılaştırıldığında makine öğrenimi yaklaşımları operasyonel tahminleri 20 kata kadar daha hızlı ve yüksek doğrulukla yapabiliyor.
IoT ve yapay zeka işletmelere neler kazandırıyor?
IoT’ye yönelik yapay zeka uygulamaları; plansız kesinti sürelerinin azalması, verimliliğin artması, yeni ürün ve hizmetlerin ortaya çıkması ve risk yönetiminin iyileşmesine olanak tanıyor.
-Plansız kesinti süreleri
Özellikle offshore petrol ve gaz gibi enerji alanlarında ekipman arızalarından kaynaklanan planlanmamış kesintiler işletmelere büyük maliyetler çıkarabiliyor. İşletmeler kestirimci bakım sayesinde planlanmamış arıza sürelerinin ekonomik zararlarından kurtulma imkanına kavuşuyor. IoT cihazlarından gelen veriler doğrultusunda yapay zeka ve makine öğrenimi, ekipman arızasını tahmin etmek için gereken veri akışındaki kalıpları tanımlamayı mümkün kılıyor. Danışmanlık şirketi Deloitte, kestirimci bakımın, bakımı planlamak için gereken süreyi %20 ila 50 oranında azaltabileceğini işaret ediyor. Bununla beraber kestirimci bakım, ekipmanın çalışma süresini ve kullanılabilirliğini %10 ila 20 artırabilirken genel bakım maliyetlerini ise %5 ila 10 oranında düşürüyor.
-Operasyonel verimlilik
Yapay zeka destekli IoT, operasyonel verimliliğin artırılmasına da yardımcı oluyor. Makine öğrenimi, ekipman arızasını tahmin edebildiği gibi insan gözüyle ve ölçüm cihazlarıyla görülemeyen kalıpları tespit edebiliyor. Bu sayede işletmeler makinelerden elde edilebilecek en iyi sonuçları alabilmek için doğru parametreleri belirleyebiliyor ve verimliliklerini artırıyor.
-Yeni ürün ve hizmetler
IoT’nin yapay zeka kullanılarak geliştirilmesi sayesinde yeni ürünler ve hizmetler ortaya çıkıyor. Doğal dil işleme (NLP), bir insan operatöre ihtiyaç olmadan insanların makinelerle konuşabilmesini sağlıyor. Bu teknoloji gün geçtikçe daha da gelişiyor ve IoT cihazlarından elde edilen veriler sayesinde pek çok farklı alanda değerlendiriliyor.
IoT ve yapay zekanın beraber kullanılması sayesinde insanların ulaşamadığı noktalara ulaşabilen yapay zeka kontrollü dronlar ve robotlar üretilebiliyor. Bu teknolojiler, izleme ve inceleme için daha önce var olmayan yepyeni fırsatlar sunuyor.
-Risk yönetimi
IoT’yi yapay zeka ile eşleştiren uygulamalar, işletmelerin çeşitli riskleri daha iyi anlamalarına ve tahmin etmelerine yardımcı olmanın yanı sıra hızlı yanıt için otomasyon sağlayarak çalışan güvenliği, mali kayıp ve siber tehditleri başarıyla yönetmelerine olanak tanıyor. Halihazırda kullanımda olan uygulamalar arasında banka ATM’lerindeki dolandırıcılık davranışlarının tespit edilmesi, sürüş alışkanlıklarına göre otomobil sürücü sigortası primlerinin tahmin edilmesi ve fabrika çalışanları için potansiyel olarak tehlikeli stres koşullarının belirlenmesi öne çıkıyor.
Yazar: İnnova
-
Mar 28 2019 Dijital Dönüşüm / IoT Zirvesinde Neler Tartışılacak?
Nesnelerin İnterneti Avrasya
9 Nisan, Hilton Bosphorus, İstanbul
ÖNE ÇIKANLAR
- Dijitalleşmede Hayal vs Gerçek! Doğru Strateji Yakalama Yolları
- Yıkıcı Teknoloji Trendleri İş Yapışınızı Nasıl Etkiliyor?
- Dijital Teknolojiler ile Rekabet Gücü Yaratın
- IOTA nedir? IoT’de Nasıl Kullanılır?
- Yapay Zekanın Bugünü ve Yarını
- Risk 4.0
- Akıllı Üretim Çözümleri
- Karar Süreçlerinizde Veri Kullanımı
- Makinelerin Haberleşmesi ve Robotlaşma
- Dijitalleşme’den Maximum Verim Elde Etme Yöntemleri
KİMLER KATILIYOR?
20 ülkeden konuşmacı, 30’dan fazla iş ortağı ve 500 katılımcı…
KATILIMCI PROFİLİ
Sektörün üst düzey teknoloji yöneticileri bir arada olacaktır. Bir araya gelebileceğiniz katılımcı profili; CIO, CDO, CTO, IT Direktörleri, IT Müdürleri, Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme Yöneticileri…
BULUŞABİLECEĞİNİZ FİRMALAR
Schneider Electric, Ankaref, Trio Mobil, Wipelot, Vestel, MBIS, Intel, Yazıcıoğlu, Denizbank, İş Bankası, Borusan Otomotiv, Aksigorta, Unilever, Eczacıbaşı, Petrol Ofisi, PepsiCO, ABB, KKB, EY, Enerjisa, TIM, Pegasus, Zorlu Enerji, Hepsiburada, Domino’s Pizza, Atasay, Silk&Cashmere, LC Waikiki, Toyotetsu, Zurich Sigorta, Sertrans Lojistik, Maxion Wheels, Çelik Motor, Yıldız Holding, BASF, BMC, Gübretaş, Prometeon Tyres, Decathlon, DHL, Coca Cola, Alp Havacılık, Brisa Bridgestone, Temsa…
Yerli ve Uluslararası lider konuşmacılardan Sunumlar ve Açık Oturumlar’ın yanı sarı 60dk’lık odaklı workshop oturumları boyunca fikir alış verişi yapabileceğiniz yöneticilerile bir araya gelebilirsiniz.
Kahve Araları, Öğle Yemeği, Kokteyl Resepsiyonu gibi gün boyu networking aktiviteleri ile dolu bu zirve için son 2 hafta kalmıştır.
KAYIT
Zirveye kayıt ücretlidir. Konuşmacı ve sponsorluk seçenekleri ile firmanızı ön plana çıkarmak isterseniz kalan seçeneklerimiz için bize ulaşabilirsiniz.
https://www.nesnelerkonusuyor.com/tr/iletisim/
-
Mar 14 2019 İstanbul, Huawei’nin teknoloji üssü oldu
Dünyanın önde gelen yazılım ve donanım üreticilerinden Huawei, İstanbul’da büyük kısmını Türk mühendislerin oluşturduğu ekibiyle, nesnelerin interneti (IoT), yapay zeka, bulut ve akıllı/güvenli şehir teknolojileri üretiyor.
Dünyanın önde gelen yazılım ve donanım üreticilerinden Huawei, İstanbul’da büyük bölümünü Türk mühendislerin oluşturduğu ekibiyle, nesnelerin interneti (IoT), yapay zekâ, bulut ve akıllı/güvenli şehir teknolojileri geliştiriyor.
Openlab programıyla destek sağladığı, 33 Türk teknoloji firmasıyla birlikte yerli teknolojiler geliştiren Huawei Türkiye, ülkenin 5G dönüşümüne ve 2023 hedeflerine destek veriyor.
Huawei yetkililerinden alınan bilgilere göre Huawei, Türkiye ekonomisinin son yıllarda tüm olumsuz gelişmelere rağmen gösterdiği büyüme iradesi karşısında Türkiye’nin 2023 stratejik planlarını benimsemiş durumda.
Ümraniye’de bulunan merkezinde hizmet veren Huawei Türkiye, birçok bakanlık, belediye, kamu otoritesi ve özel şirketle birlikte 5G, nesnelerin interneti, yapay zekâ, bulut ve akıllı/güvenli şehir çözümleri geliştiriyor.
Huawei’nin İstanbul ofisinde 2009 yılında açılan Huawei Ar-Ge Merkezi, kurulduğu günden itibaren 120 milyon dolardan fazla yatırımla Çin dışındaki Huawei Ar-Ge merkezleri arasında, ikinci en büyük Ar-Ge merkezi haline geldi.
2012 yılından bu yana Türkiye’ye 1 milyar 320 milyon lira yatırım yapan Huawei, 1 milyar liranın üzerinde vergi ödedi.
Türkiye’den 1 milyar doların üzerinde satın alma gerçekleştiren şirketin, doğrudan istihdamı ise bin 300’ün üzerinde.
Ulusal Araştırma Destekleri’nde tam başarı
Türkiye’deki merkezi ile, mobil operatörler başta olmak üzere, Avrupa’dan Güney Amerika’ya kadar 30 ülkedeki mobil operatörlere hizmet veren şirket, Türkiye ile küresel teknoloji dünyasında “yol arkadaşlığı” yapıyor.
Yıllık toplam gelirinin yüzde 14’ünü Ar-Ge’ye ayıran Huawei, geçen yıl küresel ölçekte Ar-Ge’ye 9 milyar dolar harcarken, Türkiye’deki Ar-Ge merkezi için her yıl belirlenen oranın dışında 20 milyon dolarlık ek yatırım sağlıyor.
Huawei Ar-Ge Merkezi’ndeki 500’ün üzerindeki çalışanın yüzde 87’si Türk mühendislerden oluşuyor.
Bünyesinde 5 araştırma laboratuvarı ve 500’ün üzerinde araştırma mühendisi bulunan merkez, Türkiye’nin öncü 20 üniversitesi ile internet ve veri analizi gibi alanlarda iş birlikleri yürütüyor.
Huawei Ar-Ge Merkezi Ulusal Araştırma Destek Programları’nda yüzde 100 kabul performansına sahip olmasıyla emsalleri arasında öne çıkıyor.
Türkiye’nin 3G ve 4,5G’ye geçiş sürecinde yer aldı
Önceliğini “Yerel ortaklarla iş birliği yapmak ve dijital ekonomiyi geliştirmek” olarak tanımlayan Huawei Türkiye, Türkiye’nin bilgi iletişim ekosisteminde önemli bir role sahip.
Türkiye’nin 3G ve 4,5G’ye geçiş sürecinde aktif rol alan Huawei Türkiye, Vodafone’un şebekesinin tamamında, Turkcell ve Türk Telekom’un şebekelerinin ise yarısında imza sahibi.
Türkiye’nin 5G dönüşümü için de çalışmalarını sürdüren Huawei Türkiye, Türkiye’deki ICT Summit’te gerçekleştirdiği 5G demosunda 35 Gbps hıza ulaştı.
5G’yi 700 Mhz bandında test eden şirket, Teknoloji Şehirleri (Techcity) etkinliğinde 70 Gbps rekor hıza ulaşmayı da başardı.
Ankara’da 5G Vadisi’ndeki çalışmalarını sürdüren Huawei Türkiye, Türkiye’nin 5G’ye geçişine hazır durumda.
Şirket, 5G ekosistemini sağlıklı bir şekilde kurmak için küresel tecrübesini Türk regülatörlerle, operatörlerle ve diğer ilgili ortaklarıyla paylaşıyor.
10 GB’lik film bir saniyede indirilebilecek
10 GB büyüklüğünde bir filmin 1 saniyede indirilebilmesine olanak sunacak 5G için Türkiye’de hazırlıklar devam ederken Huawei, bilgi, otomasyon ve akıllı teknolojiler için elverişli bir platform sağlamak maksadıyla bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) altyapısı ve akıllı cihazlara odaklanıyor.
Bu platform üzerinde iş ortakları kendi içerik, uygulama ve bulutlarını geliştirebiliyorlar.
5G ile birlikte sinyal taşıyıcı ağlar daha fazla amaçla kullanılacak ve insanlara, nesnelere ve endüstrilere daha fazla alanda servis sunacaklar.
Bir fiziksel ağ milyonlarca kullanım örneği sunabilecek. Huawei 5G Ar-Ge çalışmaları için 2018 yılında 5 milyar Çin yuanı yatırım gerçekleştirerek kablosuz erişim ağları, taşıyıcı ağlar, çekirdek ağlar ve cihazların olduğu bir dizi ticari 5G ekipmanını piyasaya sunacak.
Akıllı kamu güvenliği projelerine odaklandı
Huawei 5G ile akıllı ulaşım, akıllı şebeke, akıllı kamu güvenliği, akıllı sağlık hizmeti ve akıllı eğitim gibi alanlara odaklanmış durumda.
Bu kapsamda, şirketin geliştirdiği Huawei ABB Akıllı Park Projesi ile parkta kaybolan bir çocuğun yeri 6 dakika içerisinde tespit edilebiliyor. Projenin demosu hem Çin’de hem de Ankara Harikalar Diyarı’nda yapıldı.
Huawei OpenLab Türkiye’de güç birliği sağladı
Huawei OpenLab Türkiye, IoT, video sanal gerçeklik & artırılmış gerçeklik (VR/AR), kamu güvenliği, akıllı şehir, akıllı evler için yenilikçi çözümler sunmayı taahhüt ediyor.
OpenLab Türkiye, aSAY Enerji, Quectel Türkiye, SadeLabs, Verisun ve 20’den fazla diğer yerel ortakla birlikte çalışacak.
OpenLab Türkiye’de IoT konusunda sanayi ve video teknolojileri alanında güç birliği oluşturuldu.
Türkiye’de endüstrinin sayısal dönüşümünü hızlandırmak için bir platform ve ekosistem sunan Huawei OpenLab, yerel bir dijital ekosistemin geliştirilmesinde iş birliğinin önemini vurgulamak adına dünyanın dört bir yanından ortakları ve müşterileri bir araya getiriyor.
Huawei, dünya genelinde OpenLab organizasyonunu, ‘platform + ekosistem’ temasıyla kurdu. Dijital dönüşümü ve ekosistem gelişimini teşvik etmek için ekosistemi tümüyle destekleyen OpenLab, açık, esnek ve güvenli bir platform aracılığıyla müşteri odaklı, yenilikçi endüstri çözümleri oluşturuyor.
Huawei, bölgedeki ICT endüstrisinin istikrarlı büyümesini olanaklı kılmak, mükemmelliği sağlamak ve rekabet gücünü artırmak için Türkiye’deki devlet kurumları ve işletmelerin yeni ICT teknolojisi ve uygulamalarından yararlanmalarına yardımcı olmayı taahhüt ediyor.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/istanbul-huaweinin-teknoloji-ussu-oldu-41142476
-
Mar 12 2019 3.Havalimanı Skysens’in IoT çözümleriyle donatıldı
Kablosuz endüstriyel IoT alanında faaliyet gösteren Skysens, dünyanın en büyük havalimanı projelerinden İstanbul Havalimanı’na farklı sistemleri tek bir kablosuz ağ üzerinden yönetme imkanı sunuyor.
Kablosuz endüstriyel IoT alanında faaliyet gösteren Skysens, dünyanın en büyük havalimanı projelerinden İstanbul Havalimanı’na farklı sistemleri tek bir kablosuz ağ üzerinden yönetme imkanı sunuyor.Skysens’in uçtan uca sağladığı bu çözüm ile İstanbul Havalimanı, dünyada kablosuz endüstriyel IoT altyapısı ile kurulan ilk havalimanı oldu.
Kendi geliştirdiği özel teknolojisi ile kablosuz endüstriyel IoT çözümleri sağlayan Skysens, akıllı şehirler, akıllı şebekeler, akıllı binalar, hastaneler, stadyumlar, kampüsler, havaalanları gibi çok farklı alanlarda uygulama yapıyor. Endüstriyel mekanları dakikalar içinde akıllı alanlara dönüştüren Skysens’in yeni projesi İstanbul Havalimanı oldu.Dünyanın en büyük havalimanı projelerinden İstanbul Havalimanı’na farklı sistemleri ve altyapıları tek bir kablosuz ağ üzerinden yönetme imkanı tanıyor. Skysens’in uçtan uca sağladığı bu çözüm ile İstanbul Havalimanı, dünyada IoT altyapısı ile kurulan ilk havalimanı oldu.